Kristal Duvarlar
Çin
Seddi gibi uzayıp gidiyorlar. Sağım, solum, önüm, arkam her yanımdalar. Ben
diyerek diktiğim kristal duvarlar. Hayata veda mektubu gibiler. Aman
kırılmasınlar.
Aklım
firarda, duygularım çıldırmış. Kalbim esir düştü, beynim oldu kahraman.
Kilitli
kapılar, kapalı perdeler. İçim dışıma düşman.
Acımasız
bir önyargı, basiretsiz bir tahmin, amansız bir su-i zan.
Düşünmek
falan değil bu, doğrudan kadere isyan!
Bir
çığır açar, yıkar geçerim. Sabreder, içime akıtırım gözyaşlarımı.
Tanımam
önyargı, tanımam duvar falan!..
Yusuf Avcu, Dertlere Derman
En Büyük Kurban Nedir? Mal Canın Yongası Mıdır?
Nice
zorluklarla elde ettim. Elbette kıymetli olacak, kıymetlidir malım benim. Ama
her şeyden daha kıymetlidir, en
kıymetlimdir canım benim.
Mal
en büyük menfaat aracı. Bazen Cenneti temsil eder, bazen de olur Cehennem
kırbacı. Malım gitse acıtıyor beni, yanıyor canım. Canım gitse gelmiyor
benimle, terkediyor malım. Cesedim bile gelemeyecek, neyim var benim. Niye sahipleniyorum
ki herşeyi. Egom hasta, yongalarım mı yȃr benim. Maldan fedakarlık candan
fedakarlık. Cömertliktir imtihanım. Bir tek canım var benim.
Yonga
diye ağacın budak ve talaşına derler.
Ağaç yongası atılırsa mobilya olur. Yonga ağaca bir yük. Yükü alınmazsa
ağaç, olur bir kütük. Demek ki, kesmeliyim
malımdaki budakları. Temizlemeliyim canımdaki ulakları. Ödemeliyim malımın
kefaretini, canımın diyetini.
Malın
kefareti mal, canın diyeti can. Ey merhametlilerin en merhametlisi Rabb’im! Ey en
güzel isim ve sıfatların sahibi Sübhan! Sen kusursuzsun, benim ise her halim
kusur. Benim kusurlu olan. Benim günahlara dalıp, verdiğin kalbi karartan. Hatalarım,
kusurlarımdır benim yongam. Canı veren de Sensin, alan da. Can da Sen’sin canan
da. Bu can sana kurban.
Affet
Rabbim! Sen bana hayat verdin, Sen bana rızık verdin, mal verdin, can verdin.
Çalışıp gayret ederek ulaşmamı istedin rızkıma. Bir de yakınlaşma istedin sana.
Vefasızlık ettim Rabbim! Verdiğin mala benim dedim. Malı da, canı da veren
Sen’din. Verdiğin cana “ben” dedim. Benlik duygusunu da veren Sen’din. Sen
yerine “ben” dedim. Aşırıya gitmişim,
kirletmişim verdiklerini. Sen bir can verdin emanet, ben ise etmişim ihanet. Rabb’im
Sen durur iken, mülküne köle olmuşum. Senin aşkın yeter iken, sahte aşklar
bulmuşum. Benlik halka halka zincir olmuş boynumda.
Kurtar
beni Sultanım. Kurtulmam için diyet ver. Affet beni Rabb’im, arınmam için
kurban ver. Malım canıma kefaret olsun. Keseceğim kurban ile, benliğim sana
kurban olsun. En büyük kurbanım nefsimdir. Boğazlıyorum nefsimi, kesiyorum
bütün arzularımı. Boğazlıyorum; enaniyet, sahiplenme, kendini beğenme, öfke,
gurur, kibir, kin, nefret gibi bütün menfi duygularımı. İhlas bıçağı ile
kesiyorum, Sen’den gayri ne varsa içimde.
Mülk
senindir Rabb’im. Mülkünde dilediğin gibi tasarruf edersin. Ben senin rızan
için kurban kesiyorum, ortaya koyuyorum verdiğin malı. Şayet istersen, seve
seve veririm emanet verdiğin canı.
Sahip
olduklarımdan vazgeçmek zor gelse de bana, yalan dünya hoş gelse de şu cana;
vazgeçiyorum hepsinden. Aşıyorum tüm engelleri. Kurtuluyorum yongalarımdan. Geliyorum
kurban ile sana. Kahrın da hoş, lütfün da hoş. Senin rızan yeter bana.
Ey
sevgili! Ben senin sevgin için, dünya adına ne varsa terk ediyorum, yeter
ki Sen terk etme beni.
Yusuf Avcu, Dertlere Derman
Yorumlar
Yorum Gönder