Beşi Birlik Gencek Dağları

 

Gencek Dağı, adını kadim Türk ata kavmi Kençekler’den almıştır. Kaslar, Kengerler, Kanglılar, Kangarlar, Sakalar, Kang-chüler gibi birçok isimle anılan ve Tonyukuk Kitabeleri’nde Türk Sır Budunu olarak geçen Kençekler, birçok Türk kavminin en eski atasıdırlar. Türkiye, Azerbaycan ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nin yanısıra; Bulgaristan, Kıbrıs, Macaristan, Romanya, Başkurdistan, Dağıstan, İran ve Bosna Hersek gibi birçok ülkenin ata kavimleri Kençekler’dir.

Kençekler yaşadıkları coğrafyalarda ordu şehirlerinde bulunan dağlara Ala Dağ veya Ak Dağ; kışlık başkentlerinin ve ata yaylaklarının bulunduğu dağlardan birisine de mutlaka Gencek Dağı adını vermişlerdir.  Gerek Orta Asya’da, gerek İran coğrafyasında, gerekse Azerbaycan ve Kafkasya’da devam eden bu gelenek Anadolu’da da devam etmiştir. Asya’da kullanılan yer isimleri de aynı şekilde hem İran, hem Azerbaycan hem de Anadolu’da yaşatılmıştır.

Gencek Dağları’nın en belirgin özellikleri kutsal bölgelerde olmasıdır. Kençek Sengir Dağı; Tanrı Dağları’nda, kutsal ağaçların ve nehirlerin bitişiğindedir. Gence Kepez Dağı da bir zamanlar hem şamanların, hem ateşperestlerin kutsal bölgesinde, hem de Taht-ı Süleyman’ın olduğu yerdedir. Ardabil Genzegh / Ganchak Dağı’ da aynı şekilde kutsal bölgedir. Oğuz Kence Dağı’nın kutsallığı destanlarda, masallarda anlatılır. Toroslarda bulunan Gencek Dağı ise Hititler’in Tarhuntassa dedikleri kutsal su bölgesinde bulunur.  . Kabe’nin unutulduğu dönemlerde tek tanrılı Gök-Tengri inancına sahip Türkler’in kutsal bölgesidir. Başoğuzlular zamanında Homanada olarak adlandırılan son kale ve kutsal bir bölgedir. Sümerler döneminde Kangarların / Kengerlerin ve yine Babil döneminde Kaslar’ın kutsal mağara ve kutsal su bölgeleridir.

Gencek Dağı

Gencek Dağı, Toros Sıradağları’nın eteklerinde karaçam, kızılçam ve ladin ağaçlarının yoğun olduğu 2 bin metre yüksekliğe sahip eşsiz bir Toros yaylasıdır. Eteklerinde Gencek, Durak ve Huğlu yerleşimleri ile; Gencek (Homanada) ve Sırçalık Antik Kentleri ile Gavur Kalesi, Sorkun, Musa Yurdu, Yukarı Köy, Sarınçöğü, Zencirli Gaya, Gelin Gaya, Şarapana ve Mezarlık gibi tarihi geşmişe sahip antik yerleşimler ve ören yerleri bulunmaktadır. Tüm bu yerler, Roma ve öncesi Başoğuzlu İmparatorluğu’ndan kalmadır. Ak Dağ ile Gökbel Dağı arasında kalmaktadır. Gökbel Dağı ile Gencek Dağı arasındaki Sorkun Deresi üzerinde Beş Gardaş Anıt Ağacı bulunur. Bu yerlerin tamamı hakkında ayrıntılı bilgiler sonraki bölümde yer almaktadır.

Gencek Dağı; ismini dağın eteklerine kurulmuş olan Gencek yerleşiminden, burda yaşayan topluluğun ata kavimleri olan Kençekler’den, Kençek şehrinden  ve Kençek Sengir (Gencek Dağı)’ndan almıştır. Toros Sıradağları’nın içe doğru uzanan bir dağ çıkıntısı şeklindedir. 

Gencek Dağı’nın eteklerindeki eski antik Homanada yerleşimi üzerine kurulmuş olan Gencek’in muhtemel antik ismi; inanış bazlı söylendiğinde Homanada, Oğuz ata kültürüyle söylendiğinde Ken-Ger / Keng-Er; Başoğuzlu İmparatorluğu’nun kutsal bölgesi ve şehzade eyaleti olduğunu düşündüğümüzde ise Ken-Çek olur. Bölgede yaşayan Sarı Gıpcag’ları dikkate alırsak Kıpçak dilinde; Tanrı Dağları ile Toros Dağları’na aynı kutsallık atfedildiğine göre, Tanrı Dağları’nın Ken-Jiek’i ifadesi Toros’un Ken-Jiek’i şeklinde ifade edilebilir.

Su Çökeği, Sorkun, Sarınçöğü, Garatoyuk Muyarı ve Goca Muyar en önemli su kaynaklarıdır.Yine Gencek Dağı’nın ağaçsız platolarında doğal veya sunni oluşum obruk su çukurları ile karlıklar bulunmaktadır. Bazı obrukların tiyatro olma ihtimali yüksektir.

En az 500- 600 yıllık tarihi su sarnıçları ve bu sarnıçlara sonradan yapılmış çeşmeler bulunur. Sülüklü, Sorkun, Su Çökeği, Gaklık, Gelin Gaya, Zencirli Gaya, Musa Yurdu, Beşgardaş, Ayoluğu gibi yerler bulunmaktadır. Hemen hemen her bölgenin çok eski zamanlardan kalma bir adı vardır.

Mesela Sorkun ismi, Lokman Hekim ünvanlı Başoğuzlu İmparatoru (Basileus Empire) Büyük Bedri’den gelmektedir. Zorkun’un antik kaynaklardaki adı Santor ve Kentour diye geçer ki; her ikisi de Büyük Bedri’nin atı ile birleşmiş halinin tasvir eder. Zir-Gon, Xirkon; sanatı, tıbbı, bilimi, müziği, cesareti, bütün özellikleri üzerinde toplayandır. Urfa Elifli Bahçe’deki mozaik tablosundan Xirgon şeklinde yazılıdır. Or-Kun olarak da açılır. Kenger yani Sümer Atası ile aynı kişiliktir. Sir-Kun ya da Sir-Hun manası Sir Budun Kençekler’i işaret eder. Sur-Kun fonetiği ise bölgenin Sur olarak kullanıldığını ifade eder.

Sorkun, yüksek dağların sırt ve eteği, Sorhun, Sorgun, Sultani söğüt demektir. Sir-Kun; Sir yani Sarı Gıpçak Dağı’nın, Gencek Dağı’nın sırtı, eteği demektir. Sur-Kun, Sur Dağı’nın eteği manasını verir ki çevresi doğal sur gibidir. Baş Oğuz Dağı’nın  eteği, Sir (Sarı) Oğuz Dağı’nın eteği manalarına da gelir.

Gencek Dağı’nın eteğinde olan Sorkun, bize Gencek Dağı’nın Sir Dağı, Sır Dağı, Dor Dağı, Baş Oğuz Dağı, Beş Oğuz Dağı, Zor Dağı, Zir Dağı, Sarı Oğuz Kıpçak Dağı, Ur / Kün Dağı gibi adlar aldığını da göstermektedir.

Gencek Dağı, Hititler’in Tarhuntassa dedikleri kutsal su bölgesinde yer alır. Sümerler döneminde Kangarların / Kengerlerin ve yine Babil döneminde Kaslar’ın kutsal mağara ve kutsal su bölgeleridir. Kangar, Kenger ve Kas olarak geçen kavimler Kençekler’in ata kavimleridir.

Gencek Dağı çevresinde Asar, Peynirli İni, Balat ve Çamlık Mağaraları, Körük İni, Suluin, Gavur Beşiği, Döllük Öğü  mağaraları bu ata kavimlerin yaşadıkları yerlerdir. Bölgedeki mağaralar Beyşehir Antalya ekseninde iki şeritli yer altı oluşumları şeklinde yayılmıştır. Yapılan su testlerinde birbirlerine bağlantılı oldukları anlaşılmıştır. Beyşehir yakınlarındaki Hitit Kutsal Su anıtı olan Hitit Eflatun Pınarı da bu mevkiye çok (39km) yakındır.

Gencek Dağı’nın etekleri Başoğuzlu İmparatorluğu döneminde de önemli bir merkezdir. Sırçalık bölgenin gıda merkezidir. Bölge Başoğuzlu İmparatorluğu’nun Roma’lılara karşı son kalesidir ve tam 150 yıl direnmenin yaşandığı bir yerdir. Hiç işgale uğramamıştır. Ticaret kervan yollarının geçit noktasıdır.

Hayvanlar için yaylak olarak kullanılmaktadır. Kuzu göbeği, mantar, ada çayı, kekik, salep, yavşan otu gibi doğal bitki ve mantar türleri kendiliğinden yetişmektedir. Ayı, kurt, çakal, tilki, kartal, doğan, tavşan, dağ keçisi gibi yabani hayvanlar yaşamaktadır.

Kençek Sengir Dağı

Taraz yakınlarında yaşayan yerli halk; Saruaşılık şehrinin kuzey batısında akan  Talas Nehri’nin genişlediği koluna “Talas’ın Ken Jiyeği” veya kısaca “Ken-Jiyek” diye adlandırmaktadır. Kenjiyek, Kazakça’da  “Geniş Kıyı” anlamına gelmektedir. “Sengir” kelimesi ise dağ çıkıntısı demektir. Tanrı Dağları’nın bir parçasıdır ve geçit verdiği ender bir noktasıdır. Bu yüzden, Kazaklar’daki Tanrı Dağı’nın Kenjiyeği ifadesi yanlış olmaz.

Kençek Dağı, Kaşgar ile Taraz arasındaki geçit ve çıkış noktasıdır. Oğuz Destanı, Alp Er Tunga Destanı, Manas Destanı gibi en eski Türk destanlarının yaşandığı bölgededir. Kutsal ağaçların ve kutsal nehirlerin bitişiğinde, Sır Derya’nın Hocavend Suyu’nun aktığı yerdedir.

Gence Kepez Dağı

Gence Kepez Dağı da bir zamanlar hem şamanların, hem ateşperestlerin kutsal bölgesinde, Taht-ı Süleyman’ın olduğu yerdedir. Azerbaycan’ın ilk başkenti Gence şehrindedir.

Azerbaycan’da, efsaneye göre şarkın büyük şairi Genceli Nizami’nin doğduğu gece büyük bir deprem olur. Gence yakınlarındaki Kepez Dağı’nın zirvesi kopar ve yanı başındaki büyük dere yatağının üstüne akar.


Dağın zirvesine yakın bölgede, bu vadi boyunca bir dizi göl oluşur. Bunlardan ilki ve en güzeli olan Göygöl, deniz seviyesinden 1556 m. yükseklikte olan, yılın hemen hemen tamamında tülü andıran bir sisle kaplı olup ziyaretçilerine nadiren yüzünü gösteren, ceylanların su içmeğe indiği, etrafı ormanlarla çevrili ve ilk bakışta insanda tarih öncesi bir mekan duygusu uyandıran, büyülü-masalsı bir güzelliğe sahiptir. Göygöl’ün bulunduğu coğrafya, Orta-Asya’nın kapısı, Kaf Dağları’nın beldesi,
Zerdüşt’ün eski mekânıdır.[1]

Ardabil Genzegh / Ganchak Dağı

Ardabil Genzegh / Ganchak Dağı’ da aynı şekilde kutsal bölgededir. Erdebil’de bulunan Ganjgah / Genzegh Köyü’nün hemen yanında Ganchak Dağı bulunmaktadır. Ganjgah şeklinde de yazılmaktadır.


Kanzaq, İran’ın Erdebil Eyaleti’nde Sareyn ilçesinin merkez bölgesinde bir Türk köyüdür. Ganzaq, Kanzaq, Ganzegh, Katıraq, Genzek  gibi isimlerden sonra Gencheh ismini almıştır. Gehnceh Dagh, Ganjeh Küh-e eteklerinde kurulmuştur.[2] Sakalar döneminden kalma olduğu anlaşılmaktadır.

 
           Dağın bir yüzünde Ganjgah / Gencheh ve Gen Gaduk yerleşimleri, diğer yüzünde ise Sarein ve Ganzag Antik Kent yerleşimi bulunur. Zencan sınırında ise Kuh-e Aq Dagh bulunur. Ganzag Antik Kenti’nde, Pers hakimiyetinde Adhur Gushnasp kutsal ateş tapınağı inşa edilmiştir. Ganzag-i Shizigan, Ganzak, Gazaca, Gazae, Ganzaga gibi adlarla anılmıştır. İslamiyet’ten sonra Taht-ı Süleyman olarak adlandırılmıştır.

Oğuz Kence Dağı

Oğuz Kence dağının kutsallığı Türk efsanelerinde ve masallarda anlatılır. Üç farklı yer için kullanılmıştır. Birincisi Buhara ve Taşkent bölgesindeki Kence için kulanılmıştır. İkincisi Kazakistan’daki Karaçuk Dağları için kullanılmıştır.  Üçüncüsü ise Kafkasya bölgesi için kullanılmıştır.

Dede Korkut’un kitabında adı geçen “Kazlık Dağları” Kafkas Dağı demektir. Azerbaycan Türkçesi’ne çevirmek için Kazlar manasında Kazlık denilmiştir. Dede Korkut’ta “Kafkas” coğrafi adının manası “Od Dağı”, “Oğuz Dağı” olarak izah edilir. Kafkas coğrafi isminin terkibinde “kaf” eki sürekli katılmaktadır. “Kasların metal döğen ülkesi” “Ak Karlı”, “Işıldayan Kaya”, “Kaspi Dağları”, “Od Dağı”, “Oğuz Dağı” manalarında olması ilmi değildir. Zira “Kafkas” coğrafi adı “dağ” manasına gelen “kaf” ve kavim adı olan “Qaz” (Qas, Haz) kelimelerinden meydana gelmiş, Qas / Kas kaviminin yaşadığı yerleştiği dağ demektir. [3]

Kaslar ise Kençekler’in ata kavmidir. 

Yusuf Avcu, Gencek Kençek



[1] Karaca, Nesrin; Göygöl Şiirindeki Kadim Zenginlik

[2] Harita : Genzek 37.70891, 48.26000; Ganzag 38.09 48.08

[3] Yıldız Muharrem; Dünden Bugüne Kafkasya, s.10

Yorumlar