Yıllar içerisinde bir çok kez tadilattan geçen tarihi çeşme, asıl yapı itibari ile büyük dik dörtgen mermerlerden oluşmaktadır. Tadilatlar sonrasında asıl görünümünü kaybetmiştir. Asıl itibari ile çeşmelerin sağında ve solunda iki mermer sütun bulunmakta ve iki sütunun üzerinde mermer bir köprü bulunmaktadır. Üst kısmında Hitit’lerin kutsal su bölgelerinde olduğu gibi doğal su kaynağı üzerine yapılmış büyük bir su havuzu bulunur.
Pınarın önündeki su olukları ise asıl itibari ile büyük mermer taşlarla oluşturulmuş bir havuz yapısında iken, ordan geçen yol nedeniyle yine yere gömülü vaziyette beton oluklara dönüştürülmüştür. Ön havuzun eninin küçülmesinden dolayı, canlı gelen suyun oluktan aşarak yolu deştiği ve kendisine Çayırlık Deresi’ne doğru bir yolak açtığı rivayet edilir.
Rivayetlere göre eskiden; tıpkı Eflatunpınar Hitit Su Anıtı’nda olduğu gibi, üst kısmında 2 tane oturan mermer arslan heykeli bulunurmuş. Zamanla mermer arslan heykellerinden birisi kaybolunca diğerini yol üzerindeki evlerden birisinin önüne sabitlemişler. Son zamanlarda ise çalınmasın diye evin içine alınmış.
Su içmeye gelen insanlar için yapılmış ve demir halkalardan oluşan bir zincirle mermere bağlanmış, kalaylı ve desen işlemeli bir su tası bulunmaktadır. Goca Muyar’ın suyu her dönem soğuktur, canlıdır ve debisi de yüksektir. Su kaynağı sırtını Gencek Dağı’na dayamaktadır. Ticaret yolunun geçtiği Karakasık Boğazı’ndan geçen Seki Deresi’nin en büyük su kaynaklarından birisidir. Suyu, içme suyu ihtiyacı için depolandığından dolayı artık dereye katılamamaktadır.
Goca Muyar, Gencek’in kuruluş
efsanelerinde de anlatılmakta ve burdan çıkan sudan dolayı Yukarı Köy
mevkiinden buraya taşınıldığı söylenmektedir. 1225’li yıllarda Yukarı Köy
mevkiine çadır kurarak yazlık yayla yerleşimi olarak kullanmaya başlayan bazı Gencek
Yörükleri, kervan yolundaki o mevkiinin eşkiyalara karşı savunmasız olmasından
dolayı daha iyi bir yerleşim yeri arıyorlarmış. Bir ara çobanı birisi; yaşlı ala
tekelerden birinin, her seferinde sürüden
ayrıldığını, şu andaki Goca Muyar bölgesine gidip geldiğini ve her defasında da
çene altı sakal kıllarının ıslak döndüğünü farketmiş. Bu durum çobanın dikkati
çekmiş. Ve yaşlı tekeyi takip etmeye başlamış. Düzgün yapılı büyük kaya
yıkıntılarının arasında fundalık böğürtlen çalılarından oluşan ve küçük bir
vaha gibi duran bir alana gittiğini görmüş. Gidip bakınca böğürtlen çalılarının
arasından kaynayıp çıkan suyun bir kaç adım aşağıdan battığını görmüş.
Bu eşsiz su kaynağını keşfederek meseleyi aşiretin büyüklerine anlatmış. Onlar da yerleşim yerini buraya taşımaya karar vermişler ve zamanla buraya taşınmışlar. Daha evvel karşılaştıkları su kaynaklarının hepsinden canlı aktığı için adına Goca Muyar demişler. İlk yerleşim hilal şeklinde Goca Muyar’ın etrafında gerçekleşmiş. Yani Gencek bu su kaynağının etrafına kurulmuş.
Goca Muyar, testisi elinde su doldurmaya gelen nice genç kızların sevdalarına şahitlik etti. Ölüm döşeğinde ölümü bekleyenlerin beklediği bir yudum su, bir anlık serinlik oldu. Akşam olunca evine dönen ineklerin, keçilerin, kuzuların kana kana içtiği can suyu oldu, ab-ı hayat suyu oldu. Asırlardır avuç acuç, kana kana su içti herkes... Gelmiş geçmişlerin ruhuna değercesine. Dertleri, acıları, hasretleri, özlemleri, bütün gönül yorgunluklarını orda döktü herkes. Bazen gözyaşlarının, bazen sevdaların pınarı oldu. O yüzden Goca Muyar denildi mi, yöre halkının gönlünden kocaman bir sevda dökülür. Bitmeyen bir sevda olur Gencek!
Toros Dağları’nın en güzel, en saf suyu buradan çıkmaktadır. Çelik gibi soğuktur, berraktır, şeffaftır, olduğu gibidir yani. Bir yudum içersin, bütün gönül yorgunlukları dökülüverir oluklarına. Su ikram edene “su gibi aziz ol” deriz ya hani, gerçekten aziz bir su! Bu yüzdendir ki; o gün bu gündür yüreği yanan Goca Muyar’ın buz gibi suyana koşar.
Yusuf Avcu, Gencek Kençek
www.yusufavcu.com
Yorumlar
Yorum Gönder