Gencekli Müderris Hatıp Abdullah Hoca

 

Hacegan Mehmet Emin Efendi’nin torunu, Hatıp Emin Efendi'nin oğludur. Dedesi Osmanlı ulemasından olup, ünlü bir hattattır ve aynı zamanda Divan-ı Hümayun Hocası’dır. Hace-i Diva-ı Hümayün Es Seyyit Mehmet Emin Efendi olarak bilinir. Babası Gencekli Hatıp Emin Efendi'dir.

1825'li yıllarda doğduğu tahmin edilen Abdullah Hoca, 1890'lı yıllarda vefat etmiştir.

Kardeşlerinden birisi İstanbul’a, biri de İzmir’e yerleşmiştir. Diğer kardeşi Hatıp Mustafa Efendi ise Akseki’ye yerleşmiştir. Hatıplar (Hatıbel) Sülale’sine mensuptur. Derebucak, Gencek ve çevre köylerde Abdullah Hoca olarak bilinir.

Abdullah Hoca, babasının mesleklerinden dolayı Edirne, İstanbul, Akseki, Kıbrıs gibi farklı yerlerde bir hayat sürmüş, ancak müderris olunca doğduğu Gencek’e geri yerleşmiştir. Bir süre sonra müderris olarak da Derebucak’a atanır. Derebucak’tan bir hanımla evlenir, ancak orada ev bulamayınca iç güveysi olarak Derebucak’a, eşinin ailesinin yanına yerleşir.

İlk çocukları kız olmuştur. Daha sonra ise; Gencekli Hatıp Mehmet Emin Efendi, Dereköylü Sait Efendi ve Hatıp Hacı Rahim Efendi olarak bilinen üç erkek evladı olmuştur. Oğullarından Hatıp Hacı Rahim Efendi, bir süre Derebucak’ta (Dereköy) müderrislik yapmış, 1.Dünya Savaşı’nın başlamasıyla medrese teşkilatları dağıtılınca da Manavgat’ın Hatıplar Köyü’ndeki akrabalarının yanına yerleşmiştir. Oğlu 18 yaşında ölünce kimsesi kalmaz. 1905 yılında vefat eden Hacı Rahim Efendi, Manavgat’ın Hatipler Kasabası’na bağlı Ilıca Köyü mezarlığına defnedilmiştir.

Gencek’e yerleşen Hatıp Mehmet Emin Efendi ise; önce Konya Numûne Mektebi’nde, daha sonra ise Sivas’ta medrese eğitimleri almıştır. Eskicizade Mahmud Hamdi Efendi’den ve onun meşhur öğrencisi olan Abdi Yazan’dan celi, nesih, sülüs, divani, gubari, rik’a, kûfi, muhakkak, reyhani, aklam-ı sitte  ve ta’lik dersleri alarak birlikte hüsn-ü hat talimleri yapmışlardır. Numûne Mektebi’de aldıkları derslerle, hat sanatının oniki kalemine de vakıf olmuştur. Evliyaullahtan olan Hatıp Mehmet Emin Efendi, kendisine herhangi bir konuda yapacakları işin hayırlı olup olmadığını danışmaya gelenlere Kur’an-ı Kerim’i açarak tefe’ül ile istiare yaparak ayetle cevap veriyor, insanların gönüllerini rahatlatıyordu. Mehmet, Hasan ve Hüseyin isminde üç oğlu olmuştur. Mehmet'ten olma torunu Mehmet Emin Efendi, Dede Hoca olarak tanınmıştır. Sülalesi, ataları gibi Hatıplar (Hatıbel) olarak bilinir.

Hatıp Mehmet Emin Efendi, 1920 yılında Gencek’te vefat etmiş ve Gencek mezarlığına defnedilmiştir.

Abdullah Hoca, avcılığa çok düşkün bir insandır. Ala geyik sevdalısı bir kişidir ve sır dolu bir yaşantısı vardır. Özellikle dağ keçisi ve geyik avcılığı ile tanınmıştır. Yine bir gün ava gitmek için evinden çıkmış ancak bir daha geri dönememiş, kaybolmuştur. Kaybolduktan yaklaşık iki yıl sonra Yörükler tarafından derin ve dikey konumdaki bir mağaranın içinde izine rastlanr. Mağaranın içine keçi düşüren Yörükler, havalandırma deliğinden keçiyi çıkartmak için adam sarkıtırlar. Ve Abdullah Hoca’nın tüfeğinin eskisini, demir aksanlarını, cezvesini ve yanından hiç ayırmadığı meşhur ibriğini bulurlar. Ve avlanırken, derin ve dikey konumdaki bu mağaraya düşerek öldüğü kanısına varılır. Bulunan kemikleri Derebucak Kavak Mezarlığı’na isimsiz bir taşla defnedilir.

Onun dağ keçileri ve ala geyiklerle olan maceraları, babası  Hatıp Emin Efendi ve yine Gencekli bir alim olan Müderris Hüsam Efendi'den gelmektedir. Hatıp Emin Efendi’nin eşi ile Müderris Hüsam Efendi’nin eşi Gencek Dağı eteklerinde dağ keçilerinden ve ala geyiklerden yıllarca süt sağmışlardır.

Diğer oğlu Sait ise Derebucak’ta yaşamış ve 1932 yılında vefaat etmiştir. Eski kayıtlarda soyadı Abdullahhocaoğlu olarak kayıtlıdır.  Sülalesi Saitler ve Goca Osmanel olarak bilinir ve Özkan soyadını kullanırlar. Sait Efendi’nin torunu Goca Osman’ın dört oğlu olmuş, ancak dördü de talihsiz bir şekilde vefat etmiştir. Oğlu Abdullah attan düşerek, Şükrü bulaşıcı bir hastalıktan, İbrahim Abış Kuyusu’na düşerek; Sait ise delikanlılık çağında, Kaplankaya Taşı’nda kendi tüfeğinin elinde patlaması sonucu ölmüşlerdir. Saitler soyunun Derebucak’ta erkek nesilleri kalmamıştır. Gencekli Müderrris Abdullah Hoca’nı oğlu Sait Efendi’nin ismi, anne tarafından dedesi olduğu için Derebucak’ın ilk doktoru Sait Karagül’de yaşamaktadır.

 Yusuf Avcu, Gencek Kençek

Yorumlar